Türkiye yaşlanıyor, yaşlı bakımında ihtiyaçlar artıyor!

19 03 2025
248 kez okundu

Türkiye’de yaşlı nüfus oranının hızlı bir şekilde arttığını ve 2023 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 9’un üzerine çıktığını kaydeden uzmanlar, mevcut yaşlı bakım hizmetlerinin yetersiz kalmasının, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkilediğini söylüyor.
Artan yaşlı nüfusun, bakım hizmetlerine duyulan ihtiyacı önemli ölçüde artırdığını vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakımı Programı Başkanı Öğr. Gör. Büşra Kul, “Yaşlı bakımı, yüksek nitelikli ve iyi eğitimli personel gerektiren bir alandır. Yaşlı bakımında çalışan personelin eğitimi, sadece tıbbi bilgiden ibaret değildir. Bakıcılar, hemşireler ve doktorlar, yaşlıların özel ihtiyaçlarına uygun şekilde eğitim almalıdır.” dedi.
AİLELERİN ROLÜ BÜYÜK
Ailelerin, yaşlı bakımının temel taşlarını oluşturan unsurlar olduğunu da söyleyen Öğr. Gör. Büşra Kul, “Ancak, modern yaşam koşulları ve ekonomik zorluklar nedeniyle birçok aile, yaşlı bireylerine yeterince bakım sağlayamamakta ya da bu süreçte psikolojik ve fiziksel olarak zorlanmaktadır. Ailelere yönelik eğitimler, bakım süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde yönetmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, aileler için destek grupları, psikolojik destek hizmetleri ve finansal yardım paketleri, bakım sürecini daha sürdürülebilir hale getirebilir.” şeklinde konuştu.
YAŞLI BAKIM HİZMETLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN NE YAPILABİLİR?
Öğr. Gör. Büşra Kul, yaşlı bakım hizmetlerinin geliştirilmesi için neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı:
“Kısa vadeli; Yaşlı bakım hizmetlerine yönelik farkındalık oluşturulmalı, kısa süreli bakım hizmetleri, evde bakım desteği ve sağlık taramaları gibi hizmetler yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca, yaşlılara yönelik acil destek hatları kurulabilir.
Orta vadeli; Yaşlı bakımını destekleyen sosyal politikalar geliştirilmelidir. Yaşlılar için özel bakım evlerinin kapasitesi artırılmalı, bu hizmetlerin kalitesi denetlenmeli ve erişilebilirliği sağlanmalıdır.
Uzun vadeli; Yaşlı bakımına yönelik kapsamlı bir ulusal strateji belirlenmeli ve sağlık sisteminde yaşlılara özgü uzmanlık alanları oluşturulmalıdır. Yaşlıların yaşam kalitesini artıracak araştırmalar ve projeler teşvik edilmeli, bu konuda devlet ve özel sektör iş birliği güçlendirilmelidir.
Yaşlı bakımının yalnızca tıbbi değil, sosyal ve psikolojik boyutlarının da dikkate alındığı bir politika geliştirilmesi, yaşlı bireylerin sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için büyük önem taşımaktadır.”
///////
URANYUM ATIKLARI BAŞA DERT!
Nükleer santrallerde kaza ve terör saldırısı risklerinin en aza indirilmesi, çevredeki halkın ve yerleşim yerlerinin olabilecek bir olay sonucu, uzun yıllar kalıcı radyoaktif maddelerin etkilerine karşı korunmasının, büyük önem taşıdığı açıktır. Nükleer santrallerin bütün sorunları için yeterli önlemler alınabilir.
Kazalardan sonra uzmanlar dediler ki “Radyoaktif etki yalnız, yakın coğrafyaya değil az çok bütün dünyaya yayılır.” Ukrayna’daki Çernobil, Japonya’daki Fukuşima gibi nükleer facia olmasa da bu yolun bitmeyen bir çilesi var: Santrallerde kullanılan uranyumun atıkları -atık uranyum- nereye gömülecek? Çin, bin metre gömdü yine de radyasyon etkisini azaltmıyor. Ama bir yerlere satıyorlar. Gaziemir’de görülen Çernobil benzerini istemiyoruz. Kim almış kim gömmüş?
RUSYA İLE NÜKLEER SANTRAL ANLAŞMASI
Dört adet konteynerin eş güvenliğinde olması gerektiği, Akkuyu Antlaşmasında bulunmuyor. Bu konu Rosatom’la görüşülmeli ve Castor eş güvenliği ilgili testlerle kanıtlanmalıdır. Ayrıca, kullanılmış yakıt elemanlarının Rusya’ya hangi yol/güzergâhla götürüleceği de anlaşmada bulunmuyor. Olabilecek bir kaza veya terör saldırısı durumunda etkilenecek olan Türk halkı ve kentleri olacağından, koruyucu önlemlerin şimdiden planlanması çok önemlidir.
Özellikle İstanbul’un güvenliği için, herhangi bir olaya karşı ön önlem olarak, Boğazların güzergâh olarak seçilmemesi düşünülmelidir.
Bu atıkları Akkuyu’dan nereye götürecek Rusya? Boğazlardan geçirmesin! Denize de bırakmasın.
Anlaşma yapılırken bizim heyette bulunanlar elektrik fiyatına kadar her şeyi düşünmüşler ama asıl sorunu dikkate almamışlar.
Alaettin HACIMÜEZZİN
İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu (İZÇEP)

Whatsapp