PİS KOKULAR
Çorlu’da sıradan bir yaz gecesi. Sıcak hava nedeniyle cam pencere açık. Ancak yine havayı kaplayan kötü kokular nedeniyle ev ahalisinde aynı telaş, kapatmalı ve evin kasvetli havasına razı olunmalı…
Peki şikayetçi değil miyiz? Olur mu hiç? Yazılı ve görsel medyada sürekli gündemde zehir soluyan Çorlu’nun bu halini -hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde dahi- dile getirildi. Her demokratik ülkede olduğu ve olması gerektiği gibi. Çözüm var mı? Yok…
Çözülemeyen problemimiz tek bu mu? Tabi ki hayır. Enflasyonla amansız bir mücadele içinde olan ülkemin medyası yıllardır benzer haberi farklı nedenlerle manşete taşır. Meyve sebze tarlada para etmezken, biz marketten alırken fahiş fiyat ödüyormuşuz. Çözüm için ise yıllardır hummalı bir çalışma var. Peki çözüm var mı? Ne yazık ki yok…
Benzer problemleri konut fiyatlarında, eğitimde, sağlıkta yani hayatımızın birçok alanında görebiliyoruz. Sürekli gündemde ve şikayetin asıl mağduru bizler olan, ancak çözümünü bir türlü göremediğimiz…
Neden çözemediğimize odaklanmak lazım. Olaya ideolojik olarak yaklaşmadan…
Rant ve ranttan kazananlar ile onların desteğine muhtaç siyasetçiler çözümsüzlüğün baş aktörü bence. Çünkü çözümler ve çözüm yolları birilerinin canını acıtacak, rant kapıları kapanacak. Memleketimizdeki bu hastalıklı hal ne yazık ki uzun yıllardır devam ediyor. İzlerini Kemal Tahir’in “Esir Şehir” adlı kült üçlemesinde dahi görmek mümkün. Sosyal adaletin olmadığı, farklı kategorik unsurlarla kayırmanın yapıldığı, batık olsa bile gemisini her durumda yürütenlere yol verildiği, hatta yollarının açıldığı, namusluların namussuzlar kadar cesur olamadığı, cesur olmaları için devletten destek alamayan toplumların bitmeyen çilesi bu…
Eğer şikayetçi isek; balıkların sürekli hastalandığı akvaryumun suyunu değiştirmenin vaktidir artık. Değişimin hızlı mı yoksa yavaş mı olacağı tabi ki önemli, ancak su mutlaka değişmeli.
Bu arada, siyasi partilerden bahsetmiyorum. Çünkü hastalıklı bu su hepsinin ortak eseri. Toplum olarak anlayış değişikliğine ihtiyacımız var artık. Doğruyu yanlışı ideolojik ve siyasi gözlükleri çıkararak ayırt etmeli ve yanlış olana karşı durmalı. Bu vasat düzenden ve pis kokulardan kurtulmak istiyorsak tabi ki.