Konut sorunu ve deprem gerçeği

12 12 2024
291 kez okundu
kiyikose@devrimgazetesi.com.tr

Ülkemizde ortalama konut üretimi 400/500 bin adet/yıl bandında seyrederken pandemi döneminde yaşanan kısıtlar, piyasa dengelerinin bozulması, faizlerin ve maliyetlerin yükselmesi üretim arzında adeta bir sarmala girilmesine neden olmuş, ülkemizde reel manada bir arz ve barınma sorunu ortaya çıkmıştır. Bu olumsuz gelişmede ülkemize gelen yabancı göçmenlerin de önemli katkısı bulunmaktadır. Resmi rakamlara göre 4 milyon civarında olduğu söylenen göçmenlerin yaklaşık ikamet ettiği hane sayısının 750 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Son olarak Kahramanmaraş ve bölgesinde yaşanan depremlerle binlerce konutun yıkılması sonucu konut ihtiyacındaki sorun kronik bir hal almıştır. Ülkemiz maalesef bir deprem ülkesidir ve çok tehlikeli olan kıta deprem plakaları arasında sıkışmış durumdadır. Bu sorunun çözümünde en kısa sürede alınabilecek tedbirler; yabancı göçmenlerin bir an önce ülkelerine gönderilmesi, özellikle arazi sıkıntısı olmayan ve deprem faylarının üzerinde olan yerleşkelerde yatay mimari ile çelik yapılar teşvik edilmeli, Türkiye genelinde inşaat sektörünün önünü açmak için emsal uygulamasının yeniden gözden geçirilmesidir.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Bugün İstanbul’da kentsel dönüşümde en çok yol alan ilçe Kadıköy’dür. Bunun nedeni de göreceli de olsa 2.07 gibi yüksek bir emsal uygulamasına imkân tanınmasıdır. Yani yıkılan eski yapı yerine daha fazla metrekare yapı yapılabilmesi bir başka deyişle dönüşüme ekonomik olarak uygun hale gelmesidir. Evet tabii ki şehirlerimiz betonlaşmasın ama gelecek eli kulağındaki depreme hazırlık için en hızlı yol kentsel dönüşüme imkân sağlanacak şekilde emsal artışı olmalı ve hatta bu uygulama sadece İstanbul değil tüm Türkiye genelinde yapılmalıdır.
Bu artışla hem inşaat şirketleri için projeler daha yapılabilir olacak, hem de devlet projelerin finansmanı için kaynak yaratma külfetinden kurtulacaktır.
Birkaç politik proje için ağızlarda sakız yapılan ‘parayı betona mı gömelim!’ lafı gerçek olsaydı bugün depremlerde binlerce insanımız ölmezdi. Unutulmasın ki mevcut konut stokunun kötü kalitesi sadece İstanbul ve İzmir gibi bir iki ilin değil tüm Türkiye’nin sorunudur. Bu da Türkiye’nin her bölgesinde yaşanan depremler ve binlerce can kaybıyla yüzümüze her depremde bir tokat gibi çarpmaktadır.
Veli Ufuk ALP
Ekonomist
/////
ABD VE İSRAİL EMELLERİNE ULAŞTI
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Suriye’yi bölmek isteyen İsrail emellerine ulaştı. Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmak isteyen ABD emellerine ulaştı. Suriye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen emperyalizm emeline ulaştı. Irak’ı üçe böldüler, Suriye’nin de dörde bölünmesi söz konusu. Ne olacak, ne olacak ya ne olacak? Bugün olaya şöyle bakın; Irak’ı Osmanlı’dan koparan, bütün Arap yarımadasını Osmanlı’dan koparan İngiliz’di. Onların başına istedikleri adamları getiren İngiliz’di.” dedi.
/////
HALKIMIZI TASARRUFA ÖZENDİRELİM
Yerli Malı Haftası önemlidir (12-18 Aralık) ve halkımızı tasarrufa özendirmeliyiz. Özellikle alışverişler sırasında 869 barkodlu, yerli üretim malzemelerini tercih etmenizi öneriyorum. Güzel ülkemizde yaşanan büyük ekonomik sıkıntı yüzünden işsizlik sorunumuzun çözümüne en büyük katkının, yerli üretim ve tüketimin teşvik edilmesi olacağını sizlere yeniden anımsatmak isterim. Ne yazık 1946’dan beri kutlanan Yerli Malı Haftamız için hiç kimseden bir uyarı ve öneri yok. Tüm dünyada tüketimi arttıran ‘Kara Cuma’nın ülkemizde de yaşandığı bu süreçte ‘yerli malı’ kullanımının desteklenmesini isterim. Yani küresel sermaye ve vahşi kapitalizm istediğini elde etti. Ulusal ürünlerimizi tanıtmak ve onları kullanmamızı önerme konusunda, ulusal güç birliği yapmamız engelleniyor.     
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖKPINAR
//////
BİLİYOR MUSUNUZ?
SATILACAK LİMANLAR
Birleşik Kamu İş Konfederasyonun açıklamasına göre, 2025 bütçesi çerçevesinde satılmayı bekleyen limanların Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı, Çanakkale Gökçeada Kuzu Limanı ve Tekirdağ-Çorlu Çeşmeli Liman Sahası olduğunu, bununla halkın mirasının satılıp günün kurtulacağını...

Whatsapp