GELİŞİM GERİLİĞİ

24 01 2019
7372 kez okundu
handandemirkiran90@gmail.com

Gelişim geriliği, çocuğun gelişim basamaklarına göre beklediğimiz gelişimi zamanında tamamlayamaması ya da geç tamamlamasıdır. Çocuklarda gelişim geriliğinin başında fiziksel gelişim gelirken ardından zihinsel, dil, motor, sosyal ve duygusal alanlarda da gelişim geriliği görülmektedir.
Gelişim geriliklerinin nedenleri doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrasına bağlı olabilmektedir. Biyolojik nedenler olabileceği çevresel faktörlerde gelişim geriliğine sebep olabilmektedir. Çevresel faktörlere örnek vermek gerekirse aşırı koruyucu ya da baskıcı anne-baba tutumları, bebeğin çıkardığı seslere ilgi göstermeme, oturma-yürüme gibi motor becerilerin desteklenmemesi, çocuğun istek ve ilgisinin karşılanmaması, yaşıtlarıyla birlikte zaman geçirmemesi, temel bakımının dışında oyun ihtiyacının karşılanmaması gibi durumlardan bahsedebiliriz. Sosyal çevreyle etkileşimi olmadan büyüyen çocuklarda gelişim geriliği görülme olasılığı fazladır. Oyun oynamayan, parka gitmeyen ya da sanatsal faaliyetlere hiç katılamamış çocuklar sosyal olarak geri kalırlar ve bunun gelişim geriliğinin oluşması üzerinde çok fazla etkisi olmaktadır. Ayrıca ailenin çocuğunu koruyacağını düşünerek ya da herhangi fizyolojik bir zarardan korumak için çocuğun dış dünyayla tamamen bağlantısının kesilmesi çocukta kendini sosyal çevreden soyutlama ve ileriki aşamalarda yalnız kendisinin olduğu bir dünya yaratmasına neden olacaktır. Burada ebeveynlere büyük sorumluluk düşmektedir. Bahsettiğimiz çevresel faktörlerin zenginleştirilmesi, çocuğun çevresini keşfetmesi ve deneyimler kazanması gelişimsel olarak desteklenmesini sağlayacaktır.
Biyolojik nedenlerden bahsedecek olursak, doğumdan önce ve doğum esnasında gelişen durumlar sonucunda gelişim geriliği ortaya çıkabilmektedir. Annenin doğumdan önce fazla radyasyona maruz bırakılması, ilaç kullanımının rastgele olması, tansiyon hastalıkları anne karnındaki bebeği doğrudan etkileyen birkaç faktördür. Bunun sonucu olarak bebeğin uzuvlarında bazı anormallikler meydana gelmektedir. Ülkemizde yaygın olan diğer bir neden ise akraba evliliklerinin sonucu bazı genetik hastalıkların bebeklerde ortaya çıkmasıdır. Doğum sırasında oksijen yetmezliği çeken bir bebekte de gelişim geriliği görülmektedir. Bu durum beyinde kalıcı hasarlara yol açtığı için sonradan düzelme olasılığı yoktur. Aynı zamanda erken doğumlarda da bebeğin olması gereken kiloda olmaması problem yaratabilmektedir. Çoklu doğumlarda yaşanılan ölümler de doğacak olan diğer çocukları etkilemektedir. Doğum sonrası beyne zarar verebilecek hastalıklar geçiren bebeklerde de gelişim geriliği görülebilmektedir.
Normal gelişen çocuklarda gelişim hep bir sıra izler. Fakat gelişim geriliği olan çocuklarda bireysel farklılıklar gösterseler de hep bir gecikme söz konusudur. Erken dönemlerde fark edilen gelişim geriliği, erken müdahale yöntemleriyle çocuğun yaşıtlarıyla arasındaki farkın açılmamasını sağlayabilir. Toplumumuzda özellikle erkek çocuklarının geç konuşması ve geç yürümesi kültürel olarak normal karşılansa da bazen gelişimsel bir geriliğin habercisi olabilir. En hızlı gelişim dönemi olan 0-6 yaş aralığında böyle bir gelişim geriliğinin olup olmadığını anlayabilmek için uygulanan testler vardır. En sık uygulanan test DENVER II testidir ve çocuk gelişimcisi ya da psikologlar tarafından uygulanmaktadır. Bu test sayesinde kaba motor, ince motor, dil ve kişisel-sosyal alanlardaki gecikmeler tespit edilebilmektedir. Ancak bu test bir zekâ testi olmayıp çocuğun gelişimsel bir gecikmesinin olup olmadığını tespit etmeye yönelik, bazen 3 ayda bir bazen 6 ayda bir tekrarlanarak yapılan bir testtir. Çocuğunuzda gelişim geriliği olduğundan şüpheleniyorsanız bir devlet hastanesine başvuruda bulunabilirsiniz.

Whatsapp