DIŞ GÜÇ OLSAYDIK…

19 08 2024
1119 kez okundu
lemancan@hotmail.com

Dışarıdan bakmadığımız sürece içinde bulunduğumuz hiçbir durumu doğru değerlendiremeyeceğimize inanıyorum. ‘Körler sağırlar birbirini ağırlar’ durumundan kurtulmanın bir yoludur dışarıdan içeriye bakmak. Aynalar ya da fotoğraf makineleri olmasaydı, karşıdan nasıl göründüğümüzü bile bilmemiz mümkün olmazdı.
Gittiğimiz yolu herkesin görmesini bekliyoruz ama mümkün olmuyor. Her gün ruhumuzun biraz daha daraldığı günlere uyanıyoruz. Çünkü dışarıdan içeriye bakamıyoruz. Bir an için kendimizi İngiliz, Alman, İtalyan, Fransız ya da başka bir gelişmiş ülkenin iktidarı yerine koyalım. Ülkemdeki her kötülüğü yapan dış güçler ya… Hedefimizde de Türkiye olsun.

Nasıl bir Türkiye isterdik?

-  Ülkede kuvvetler ayrılığı olursa hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak zorunda kalmak yerine tek adam yönetimi olsun.
-  İktidar öyle bir kurgu ile gelsin ki halk kendi seçti zannetsin.
- Askeriye, adliye ve mülkiye gibi engeller ortadan kalksın.
-  İktidarda liyakat esas olmasın.
- Vatanseverleri devre dışı kalsın, hainleri yetkili yerlere gelsin.
- Üretmesin ki ürünlerimiz için iyi bir pazar haline gelsin.
- Gelir getiren bütün kurumları bize peşkeş çekilsin.
- Genç nesilleri bilimden, sanattan ve spordan uzak kalsın.
-  Taciz, tecavüz, insan öldürme sıradan vakalar olsun.
- Eğitim ve öğretim birimlerinden çok dini tesisler olsun.
- Eğitim sistemi sorgulayan ve üreten bireyler yetiştirmesin.
- Dini taassup ve hurafeler tüm yaşama hakim olsun.
- Vatandaşları yoksulluk sınırı altında yaşasın ki durumu sorgulamaya fırsat bulamasın.
- Din-mezhep-ırk ve dil gibi konular sürekli kavga sebebi olsun.
- İktidardan yana olmak nemalanma sebebi olsun.
- Düşünce ve ifade özgürlüğü olmasın.
- Özellikle kadınlar yaşama dahil olmasın.
-  Basın ve yayın organları ile sosyal medya iktidarın tekelinde olsun. Bağımsız medya olmasın.
- Demografik yapısı bozularak ulus bilincini kaybetsin.
- Besin kaynakları GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizmalar) olsun.
- Kirletici sanayi ve atık çöp bölgesi olsun.
- Kendi tarım topraklarında bize hizmetçi olsun.
- Uyuşturucu kullanma yaşı mümkün olduğu kadar küçülsün.
- Mafyatik örgütlerin karargâhı olsun.
-  Mutlaka birden fazla terör örgütü olsun.
- Komşularıyla asla barış içinde yaşamasın.
- Spor ve sanatta ülkenin esamesi okunmasın, tüm yarışmalarda nal toplasın.
-Gelir grupları arasında öylesine uçurumlar yaratılsın ki aralarındaki düşmanlık hiç bitmesin isterdik.
Bunları sayfalar dolusu uzatmak mümkün. Ve bunların oluşması için her türlü toplum mühendisliğini uygulardık.
Şimdi birinci soru şu:
- Bizim ülkemizde durum ne?
Yukarıda saydıklarımın hepsi var diyorsanız tam da dış güçlerin istediği kıvama gelmişiz demektir.
İkinci soru:
- Bu durumu kim ya da kimler yarattı?
Buna da “iktidar ve muhalefet el birliği ile demokrasi oyunu oynadılar” diyorsanız 22 yıldır kumpasa geldiğimizi anlamışsınız demektir.
“Hayır canım, yukarıdakilerin hepsi var ama biz Suriye ya da Irak mıyız ki oyunlara gelelim? Yöneticiler diplomasız, liyakatsiz, çalıyorlar ama çalışıyorlar ve alınları secdeye değiyor.”
diyorsanız uykunuzu henüz almamışsınız demektir.
Ben yine de umutla öneriyorum:
-Bir an için kendinizi dış güçlerin yerine koyun. Çünkü uyumaya devam edersek sonumuzun Suriye ya da Irak’a benzemesi yakındır.

 

 

Whatsapp